İLLEDE ''İ LE Tİ ŞİM''
- bsraydogan
- 16 Oca 2019
- 2 dakikada okunur
O zaman giriş kısmında iletişimin ne olduğunu söyleyelim önce…
Düşüncelerimizin, duygularımızın ve nadide bilgilerimizin tümünün birçok farklı yolla aktarılması süreci diyebiliriz, hatta birçok etkinliğin iletişimle başlayıp iletişimle sonlandığını söylemek net bir şekilde mümkün. Yani arkadaşlar aslında mevzu şu ki yaşamımızı devam ettirebilmek için biz bu iletişimi kurmak zorundayız.
O yüzden bende dedim ki kurduğumuz mükemmel ötesi iletişimlerimize biraz bir göz atalım..
Mesela neden bu kadar kavga eder olduk neden iletişim kurmak istiyoruz da off olmuyor deyip vazgeçiyoruz.??

BEDEN DİLİ

Tabi şimdi duygu düşünce bilgilinin anlaşılıp aktarılmasında önemli etkenler fakat bir diğer önemli etken var ki oda beden dili. Beden diline bakmadan karşımızdaki kişinin bizimle kurduğu iletişimi yorumlarsak %100 başarı sağlayamadık demektir.
Hadi şimdi bir örnek verelim..
Bir çocuğa ‘günün nasıl geçti’ diye soralım ya da eşinize ya da kardeşinize ya da abinize ya da babanıza ya da ya da .. diye devam eder bu:) Cevap olarak ‘iyi’ diyebilir, biz burada sadece ağzından çıkan sözcüğe bakarsak iyi yani:) fakat beden diline bakarsak ve ona daha fazla soru sorarsak eminim ‘iyi’ nin altından birçok kelime, cümle ya da bir çok duygu çıkacaktır.
Bir diğer önemli başlık ise iletişim kurarken kullandığımız diller…

Arkadaşlar bu kısım çok önemli, çünkü kullanılan dil iletişimi olumlu ya da olumsuz ciddi şekilde etkilemektedir. Şimdi bunlardan ilkini kısaca bir inceleyelim;
Sen Dili: Bu dili tercih ettiğimizde ortada bir sorun varsa çözülme ihtimali düşmektedir. Çünkü bu dil daha çok karşımızdaki insanı suçladığımız, onu sürekli kendini savunmak zorunda bıraktığımız, üzdüğümüz hatta kırdığımız bir dil seçeneği.( Tamam anlattın da örnek ver yahu sende çok uzatıyorsun Büşra ) bu parantez içi bir örnekti mesela:) Sen çok uzatıyorsun, çok konuşuyorsun, ders çalışmıyorsun vs.. Arkadaşlar bu tarzda konuştuğumuzda çok uzatıyor olmasının ya da çok konuşuyor olmasının ya da neden ders çalışmadığının temelinde yatan sebebi öğrenemiyoruz, eeeee sebebi öğrenemeyince de şikayet ettiğimiz şey karşımızdaki kişiye sadece kuru gürültü gibi gelmiş oluyor.
Gelelim ikinci nadide, güzide, güzel mi güzel dil seçeneğimize .. (Tabi öveceğim şimdi anlayacaksınız sizde neden bu kadar övdüğümü)
Ben dili: İçten ve samimi bir dil olan ben dilininnn herhangi ciddi bir durumda ya da tartışmada kullanıldığında olumlu sonuçlar vereceğine ben kefilim :). Ben dilini kullandığımızda karşı tarafı kırmamış, onu kendini savunmak mecburiyetinde bırakmamış, onun ne anlatmak istediğini anlamış, kendimizi düşünürken onu da düşünmeyi başarmış ve ona karşı hoşgörü göstermiş oluruz . Bunun sonucunda da hem etili hem de olumlu bir iletişim kurmuş oluruzzzz:) O zaman ben dili kullanarak yukarıda sen dilinde verdiğimiz örnekleri daha anlaşılabilir ve daha olumlu hale getirelim.

Çok uzattın yerine, Büşra tamam çok uzun anlattın teşekkür ederim fakat bir örnek verebilirsen eğer benim seni anlamam daha kolay olacaktır.
Çok konuşuyorsun yerine, senin anlattıklarını anladım müsaadenle bu konu hakkında ben de birkaç şey söyleyeyim.
Ders çalışmıyorsun yerine, Eminim ders çalışıyorsun fakat ben senin ders çalıştığını görmek isterim , burada benim yanımda çalışırmısın..
Bir örnek daha eklemek istiyorum yüksek müsaadenizle:);
O telefonu bırak!!!!! YERİNE, ‘TELEFONLARIMIZI’ BİR KÖŞEYE BIRAKIP SOHBET ETMEYE YA DA BERABER ÇALIŞMAYA YA DA BERABER KİTAP OKUMAYA NE DERSİN? (Ben tamam derim mesela:))
Benim anlatacaklarım en özet şekilde bu kadar ...Umarımmm sizlere fayda sağlar.
Mutlu günler herkese:)
Uzman Klinik Psikolog
Büşra Aydoğan
Comments