KAYGILANIYORUM !

Psikolojide Anxiety olarak isimlendirdiğimiz kaygı, başımıza gelebilecek birçok tehlikeli durumda vücudun '' tamam ben bu duruma meydan okuyabilirimm'' demek için verdiği bir çeşit sinyaldir. Hani böyle bazen nefes alışverşimiz hızlanır,kalbimiz de neredeyse dışarıdan baktığımız zaman dahi atışlarınızı görebileceğimiz kadar hızlanır ya, işte bu sırada kaslarımıza daha fazla oksijen gitmiş olur. Yani aslında doğal bir tetikte olma durumu da diyebiliriz sanki:)

Örneğin trafiktesiniz arabanızda istediğiniz herhangi bir müzik çalıyor, keyfiniz de gayet yerinde..

Ve birdenn önünüze bir araba hızlı bir şekilde kırıyor, vücudunuz hemen nefes alışverişi ve kalp atışlarınızı hızlandırıyor ve kaygı duyuyor, bu kaygı sayesinde hemen direksiyonu çeviriyoruz ve oluşabilecek küçük çaplıda olsa bir kazadan kurtulmuş oluyoruz.. Yani demem o ki ; kaygı sayesinde günlük hayattaki birçok sorunla baş edebiliyor, hayati ve acil durumlarda hızlı ve etkin kararlar verebiliyoruz.

Şimdi... Bizim için kaygının normal olan dürtümüzden daha fazlası olduğu ve zarar vermeye başladığı kısımlar nedir?

Burada asıl dikkat etmemiz gereken nokta, aslında kaygılanacak bir durum yokken, yani her şey gayet yolunda giderken, bir anda vücudun yine nefes alışverişi hızlandırması, kalbin bir anda küt küt diye hızlıca atmaya başlamasıı , yani herhangi bir tehlike ya da heyecan içeren durum yokken de kendiliğinden gerçekleşmesi bizim kaygımızın doğal süreçte işlemediğinin göstergesi olmuş oluyor.

KAYGIMI AZALTMAK İÇİN NE YAPMAM GEREKİYOR?

Eğer sende kaygının bu ölçüde olduğunu düşünüyorsan, yani '' ben ortada kaygılanacak bir şey yokken de heyecan yapıyorum ve bu söylediğin belirtiler oluşuyor Büşraa'' diyorsannn..

Ufak önerilerim olacak tabiki yine sana:)

Böyle anlarda senin de gördüğün ve yaşadığın üzere nefesin düzensizleşiyor.. Bu sebepten napıyoruzz.. Nefesimizi ufak müdahalelerle düzenlemeye çalışıyoruz..

Diyafram nefesini bilir misin sevgili okurum??.. ımmmm bilmiyorsan beni şuan göremediğin için sana bunu anlatmam biraz zor, bunu bir araştır derim ..:)

Diyafram nefesi alıp verme yardımıyla böyle anlarda burundan alınan derin ve yavaş nefesler, aynı zamanda zihinde tekrar edilecek'' şuan da herhangi bir tehlike yok '' gibi telkin edici cümleler yardımıyla aldığımız bu nefesi yine yavaşça ve adım adım bırakıyoruz..

Nefes alışverişin düzene girene kadar bunları yapmanı isteyeceğim senden..:)

NE ZAMAN YARDIMA BAŞVURMALIYIM?

Özgüvensiz ve değersiz olduğunu düşünüyorsan,

Başkaları ile konuşmanın zor olduğuna inanıyorsan,

Toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekiniyorsan,

Gergin, kaygılı, sıkıntılı ve tanımlanamayacak şekilde tuhaf hissediyorsan,

Çevreden kopmak, kaçmak istiyorsan,

Kas ağrısı çekiyorsan, hızlı nefes alıp veriyorsan, Çabuk gerilip titremeye, sallanmaya başlıyorsan,

Umutsuz hissediyorsan ve devamlı ağlamak istiyorsan,

Kaygını kontrol altında tutamadığını, kaygının senin hayatının ciddi bir bölümünü ele geçirdiğini anladığında, işlevselliğinin yavaş yavaş yittiğini gördüğünde, yardım alman gerekiyor diyebiliriz. Unutma biz psikologlar bunun için eğitim alıyoruz, yalnız değilsin ve her şeyin bir çözümü var..Hayatını daha güzel ve daha iyi standartlarda ve diğer insanlar gibi yaşamak senin de hakkın..